İsveç Merkez Bankası yeni faiz oranını açıkladı

İsveç Merkez Bankası Mayıs Ayı Faiz Kararını Açıkladı

İsveç Merkez Bankası Riksbank, Mayıs 2025 toplantısında politika faizini yüzde 2,25 seviyesinde sabit tuttu. Karar, uluslararası ticaret politikalarındaki değişiklikler ve artan küresel belirsizliklerin etkisiyle alındı. Bu gelişmeler, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa ekonomilerinde büyüme beklentilerini olumsuz etkilerken, İsveç ekonomisinde de mart ayına göre daha olumsuz bir tablo oluştu.

İsveç ekonomisinde hanehalkı güveninde azalma yaşanıyor

İsveç’te, son zamanlarda tüketici güveninde ciddi bir düşüş gözlemleniyor. Hanehalkı harcamalarında kısıtlamaların başlamasının yanı sıra, şirketlerin geleceğe dair beklentileri de negatif yönde değişmeye başladı. Özellikle imalat ve perakende sektörlerinde iş dünyasının güveninin azaldığı görülürken, bu durum ekonomide bir yavaşlama işareti olarak kabul ediliyor.

Öte yandan, İsveç’te nisan ayında tüketici fiyat endeksinde yüzde 2,3’lük bir artış görüldü. Enerji fiyatları dışarıda tutulduğunda ise bu artış yüzde 3,1’e yükseldi. Ancak Riksbank, enflasyondaki bu yükselişi geçici bir durum olarak değerlendirdi. Banka yetkilileri, enerji ve hammadde fiyatlarındaki kısa vadeli artışların etkisinin zamanla azalacağını öngörüyor.

Riksbank faiz indirimi seçeneğini masada tutuyor

Riksbank Yönetim Kurulu, faiz oranında şu an için bir değişiklik yapmama kararı aldıklarını açıkladı. Ancak, gelecekteki ekonomik verilerin durumuna göre faiz indirimi gibi adımların gündeme gelebileceği belirtildi. Uzmanlar, Avrupa Merkez Bankası ve İngiltere Merkez Bankası’nın temkinli politikalarının, Riksbank’ın aldığı kararı desteklediğine dikkat çekiyor.

İsveç ekonomisi ve küresel konjonktür

İsveç ekonomisi, ihracata dayalı yapısı nedeniyle küresel ekonomik gelişmelere oldukça hassas bir şekilde tepki veriyor. Özellikle ABD ile Çin arasındaki ticaret gerilimleri ve Avrupa Birliği içindeki yavaşlama, İsveç’in üretim ve dış ticaret faaliyetlerini doğrudan etkiliyor. Bu durum, İsveç Merkez Bankası’nın para politikasını şekillendirirken dolar bazlı ticaret stratejilerini daha fazla dikkate alabileceği öngörüsünü güçlendiriyor.

Ayrıca, tüketici borçlanmasındaki azalma ve konut piyasasındaki durgunluk da para politikasının gelecekteki seyrini belirleyen önemli faktörler olarak değerlendiriliyor.

Related Posts

Yunanistan’da terazi şaştı

Yunanistan’da yıllık enflasyon, Haziran 2025 itibarıyla yüzde 2.8’e yükselerek Eylül 2024’ten bu yana en yüksek seviyeye çıktı. Bir önceki ay bu oran yüzde 2.5’ti. Hellenic Statistical Authority verilerine göre, konut fiyatlarındaki artış yüzde 7.2 …

Kavurucu sıcakların altında hasat başladı: Bu lezzet 90 liraya satın alınabiliyor

Lezzeti ve içerdiği selenyum oranıyla dünyada ün kazanan Taşköprü sarımsağının tarlalardan toplanması için yoğun mesai harcanıyor. Kastamonu’da 5 bin ailenin geçim kaynağı olan Taşköprü sarımsağı, bu yıl yaklaşık 25 bin dekar alanda yetiştirilirken …

Dolar ve euroda son durum ne? Piyasalarda gün ortası! (9 Temmuz 2025)

Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, günün ilk yarısında yüzde 0,77 değer kazanarak 10.074,71 puana yükseldi.Dün 9.998,20 puandan kapanan BIST 100 endeksi, güne 10,29 puan artışla 10.008,49 puandan başladı. Endeks, saat 13.00 itibarıyla önceki …

Bakan Kacır: Yerel kalkınma için devrim niteliğinde bir adım attık

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, “Yerel kalkınma için devrim niteliğinde bir adım attık. Kalkınma Ajanslarımız eliyle yürüteceğimiz Yerel Kalkınma Hamlesi Teşvik Programı ile şehirlerimizi uzmanlaştıracak, yeni istihdam alanları oluşturacak, üretimi teşvik edecek, illerin sosyo-ekonomik gelişmişlik seviyesini yükselteceğiz.” dedi.

Ekonomistler Bakan Şimşek’in ekonomi politikalarını eleştirdi: Bu tabloyu ‘popülizme dayanmadık’ diye savunmak çok ayıp!

Ekonomistler Bakan Şimşek’in ekonomi politikalarını eleştirdi: Bu tabloyu ‘popülizme dayanmadık’ diye savunmak çok ayıp!

ABD’de vergi ve harcama tasarısı 4 oy farkla yasalaştı! Peki şimdi neler bekleniyor?

ABD Başkanı Donald Trump’ın seçim kampanyasında vadettiği kapsamlı “vergi ve harcama” tasarısı, “zenginlere vergi indirimi sağlamak” adına sosyal yardımların kısılacağı eleştirilerine rağmen Cumhuriyetçilerin yoğun çabaları sonrasında yasalaştı.